Yeni fon konut piyasasında fiyatları aşağıya çekebilir

Prof. Dr. Tanrıvermiş'e göre, gayrimenkul yatırım fonları (GYF) dünya genelinde yaygınlaşıyor. GYF'lerin konut arzını artırarak konut fiyatlarının düşmesine sebep olabileceği belirtiliyor.

Prof.

Dr.

Harun Tanrıvermiş: GYF'lerle Gayrimenkul Sektöründe Yatırımlar Artıyor

Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Başkanı Prof.

Dr.

Harun Tanrıvermiş, gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF), nitelikli yatırımcıların tasarruflarını bir araya getirerek gayrimenkullere yatırım yapmalarını sağladığını belirtti.

Günümüzde konut sahipliği oranının azaldığına dikkat çeken Tanrıvermiş, "Bu sorunu aşmanın en etkili yolu, menkul kıymetleştirmedir.

Bu şekilde, halk daha kolay bir şekilde gayrimenkule erişebilir hale gelecektir." şeklinde konuştu. Tanrıvermiş, GYF'lere yapılan yatırımların yerli veya yabancı tasarruf sahipleri tarafından gerçekleştirilebileceğini ve katılım belgeleriyle yatırımcıların getirilerden pay alabileceklerini vurguladı.

GYF'lerin profesyonel yönetim ekipleri tarafından işletildiğine işaret eden Tanrıvermiş, Türkiye'de 2024 itibarıyla SPK tarafından onaylanan 165 GYF bulunduğunu ve GYODER verilerine göre GYF büyüklüğünün 2024'ün ilk çeyreğinde 75,8 milyar liraya ulaştığını ifade etti. "Farklı Finansal Araçlar Önemli"Tanrıvermiş, GYF'lere ilişkin mevcut tebliğe de atıfta bulunarak planlanan yeni düzenleme hakkında şunları söyledi: "GYF'ler, gayrimenkul projelerine yatırım yapamaz ve inşaat işleriyle uğraşamaz.

Ancak TOKİ, İller Bankası, belediyeler, bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile imtiyazlı şirketler tarafından gerçekleştirilen inşaat ruhsatı almış projeler, inşaatın tamamlanma durumuna bakılmaksızın fon portföyüne dahil edilebilmektedir." Söz konusu düzenlemeyle proje GYF'lerin oluşturulabileceğini belirten Tanrıvermiş, "Yeni düzenleme ile GYF'ler, kendilerinin veya başkalarının geliştirdiği projelere topraktan yatırım yapabilecekler.

Bu durum, konut arzının artmasına ve fiyatların aşırı yükselmesini engellemeye yönelik önemli bir adım olacaktır. Özellikle konut erişilebilirliğinin zorlaştığı günümüzde, farklı finansal araçların geliştirilmesi son derece önemlidir.

Ayrıca, geliştirilecek yeni GYF'nin Türkiye'deki kentsel dönüşüm projelerine finansman desteği sağlaması beklenmektedir." GYF'lerin sermaye artışı ve likidite temini, piyasa istikrarı ve şeffaflık, yapılaşma gibi alanlarda ekonomiye önemli katkılar sağlayabileceğini belirten Tanrıvermiş, "GYF'ler, büyük ölçekli konut projelerine yatırım yaparak kira piyasasını etkileyebilir.

Kira gelirlerindeki artış, gayrimenkul değerlerini yükseltebilir.

GYF'ler, yeni projelere yatırım yaparak konut arzını artırabilir.

Artan arz, talep artışını dengeleyerek konut fiyatlarının aşırı yükselmesini engelleyebilir." şeklinde konuştu. "Dünya Genelinde 5.651 GYF Mevcut"Tanrıvermiş, dünya genelindeki GYF uygulamalarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: "ABD, Avrupa, Asya Pasifik ve Afrika ülkelerinde GYF'ler yaygın olarak kullanılmaktadır.

2023 verilerine göre, dünya genelinde 5.651 GYF bulunmaktadır.

Bunların 2.516'sı Asya Pasifik ülkelerine aittir.

Avrupa ve Amerika kıtaları incelendiğinde, özellikle İspanya, Fransa ve Brezilya'da GYF sayısının nispeten yüksek olduğu görülmektedir.

GYF'lerin toplam net varlıkları açısından değerlendirildiğinde, Avrupa'nın en büyük paya sahip olduğu ve Almanya ile Fransa'nın piyasayı domine ettiği söylenebilir." Dünya genelindeki örnekler incelendiğinde, GYF'lerin ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarının (GYO) iç içe geçtiğini belirten Tanrıvermiş, GYF'lerin yapılarının ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceğini ifade etti. Tanrıvermiş, "Bazı ülkelerde GYF'ler borsaya kote edilirken, bazılarında sadece GYO'lar borsada işlem görür.

Almanya'da yaygın olan açık uçlu ve doğrudan gayrimenkule yatırım yapan fonlar, ABD'de bulunmamaktadır.

ABD'de ise genellikle GYO'lar tercih edilmektedir." dedi.

GYF'lerin konut fiyatlarını etkileme şeklinin ülkeden ülkeye değişebileceğini belirten Tanrıvermiş, "GYF'lerin konut arzını artırıcı bir etkisi olacağı ve dolayısıyla konut fiyatlarının aşağı yönlü hareket edebileceği düşünülmektedir." şeklinde değerlendirmede bulundu.